İdarecilerin yetersizliği ve bu alanda yaşanan atamalardaki boşluklar ve tutarsızlıklar büyük bir problemdir. Bölgedeki okullara idareci olarak atanan yeni mezun stajyer öğretmenlerin aynı zamanda müdür yetkili olmalarından dolayı kurumun gelişmesine hiçbir katkıları bulunmamaktadır. Bu öğretmenler zaten stajyer olduklarından bırakın idareciliği öğretmenlik tecrübesi bile yoktur. Çünkü bu alanda bilgi ve deneyim eksikliği yaşamaktadırlar. Buna çözüm olarak kurumlara idareci olarak atanacakların belli bir tecrübe ve bilgi donanımına sahip olmaları gerekmektedir.
Sosyal,
kültürel ve sportif faaliyetlerin yetersizliği büyük bir
problemdir. Bölgedeki birçok okulda fiziki donanım olarak sosyal, kültürel ve
sportif faaliyetlerin gerçekleşmesine olanak sağlayacak imkanlar yoktur (örneğin
tiyatro salonu, spor salonu veya sahası, spor araç gereçleri, kütüphane, laboratuvar,
bilgi teknoloji sınıfı vb.) Bu da iyi bir yönetim ve eğitim planlaması yapacak
idareci ve öğretmenlerle başarılabilir.
Pek çok eğitimcinin çalıştığı merkezde ikamet etmemesi, çevreyi yeterince tanımaması problem oluşturmaktadır. Okullara atanan öğretmenler ve idareciler atandıkları okul bölgesinde yaşamak yerine merkezleri tercih etmektedirler. Çünkü okulun civarlarında lojman veya öğretmenin yaşayabileceği uygun bir ev ortamı bulunmamaktadır. Bunun karşılanması içinde okul bölgelerinde mutlaka öğretmen lojmanları yapılmalıdır. Bu sayede öğretmen ve idareci çalıştığı bölgenin insanları ve sorunları daha yakından tanır ve gerekli önlemleri alır.
Öğrenci
üzerinde öğretmenin yeteri kadar söz hakkına sahip olmaması bir problemdir. Son
zamanlarda öğretmenlerin ve idarecilerin gerek mevzuattaki değişikliklerle,
gerek kurumun tam olarak öğretmenine sahiplenmemesinden kaynaklı gerekse basın
yayın organları yoluyla öğretmenlerin ağır baskı altında bulunması yüzünden
öğrenci üzerinde yeterli söz hakkına sahip olamamaktadır. Yapılacak
değişikliklerle öğretmenin toplum içinde gerekli itibarının yeniden sağlanması
öğrenci eğitimi üzerinde büyük etkiye sahip olacaktır.
Okullarda
memur ve hizmetli personelinin ya hiç bulunmaması, ya da yetersizliği problemdir.
Okullardaki memur ve hizmetlinin bulunmayışı öğretmenlerin ve idarecilerin
zaten ağır olan yükünü daha da ağırlaştırmaktadır. Çünkü temizlik, bakım
onarım gibi her türlü işi yapmak öğretmenin ve idarecinin görevi haline
gelmiştir. Bu durumdan bir an önce vazgeçilerek gerekli önlemlerin alınması ve
hizmetli-memur atamalarının ihtiyaç kadar yapılması gerekmektedir.
Taşımalı
ilköğretimin, İlköğretim çağındaki çocuklarda bıkkınlık oluşturması. Taşımalı
eğitim bölgede en büyük sorun olup eğitim sistemimizin kanayan bir yarasıdır. 6
yaşındaki bir öğrenciyi ağır kış koşullarında sabahın 6’sında uykulu vaziyette
alıp birkaç saatlik yorucu bir yolculuktan sonra verilecek eğitim anlamsızdır.
Bunun için taşımalı eğitim yerine hem köy okulları mutlaka açık bulundurulmalı
hem de ihtiyaç halinde YİBO’ların (Yatılı İlköğretim Bölge Okulları)
yaygınlaştırılması daha kalıcı bir çözüm üretir.
Eğitim-
Öğretim konulu toplantılara gereken önemin verilmemesi, ciddiyetten uzak olması.
Zümre öğretmenleri toplantıları, şube öğretmenler toplantıları, seminerler,
hizmet içi eğitim faaliyetleri gibi eğitimi destekleyecek etkinliklerin
tamamına yakını ciddiyetten uzak olup gerekli önemi görememektedir. Bu olumsuz
durumda kurum yöneticileri-idareciler-öğretmenlerin etkileri büyüktür. Bunun
düzeltilmesi için de gerekli otokontrol sisteminin oturtulması gerekmektedir.
Eğitim
bölgesinde oturmuş bir öğretmen kadrosunun bulunmayışı, sözleşmeli ve vekil
öğretmen uygulaması. Bölgeye gelen öğretmen ve idareciler özellikle
ilçelerde ortalama 2-4 yıl süreyle görev yapmaktadır. Bu süre bir okulun
gelişiminin sağlanması için oldukça yetersiz bir süredir. Bölgeye atanan
öğretmen ve idareciler bırakın orada uzun süre kalıp eğitimi ve ortamı düzene
sokmayı bir an önce bölgeden kurtulup büyük şehirlere gitme derdindedir. Bunun
önlenmesi içinde bölgeye atanan bir öğretmen veya idarecinin en az orada 4 yıl
kalma şartının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca 4 yıl şartı koyulan
öğretmen ve idarecileri orada bulunmaya teşvik edecek gerekli sosyal ekonomik
ve kültürel önlemlerin alınması gerekmektedir.
Öğretmene
asli görevlerinin dışında gereğinden fazla ya da ilgisiz görevler verilmesi. Öğretmen
ve idarecilerin eğitim yönetim planlamasının dışında her türlü kurumun
memuruymuş gibi tüm işlerine yönlendirilmesi öğretmenlerin enerjisini
tüketmektedir. Eğitimcilere verilen bu ağır iş yükünün acilen kaldırılması ve
asli görevlerini yapmasına olanak sağlanması gerekmektedir.
Okulun, Bakanlığımız ve ailenin eğitimden
beklentilerinin farklı olması. Bakanlığın müfredat programlarının köy
okullarında uygulanabilirliğinin olmaması ve velilerin beklentileriyle
uyuşmadığı görülmektedir. Bunun giderilmesi için köy okullarında özellikle
uygulama alanlarının yaratılması gerekmektedir. Bu da ancak yeterli bilgi ve
donanıma sahip öğretmen ve idareci ile mümkün olur.
Okullarda sınıflar arası
yeterli rekabet ortamının oluşturulamayışı. İl ve ilçelerimizde imkanı az olan
öğrenciler arasında sınav stresinin olmayışı rekabet ortamı da yaratmamaktadır.
Bu yüzden eğitim yöneticileri planlama yaparken kurumlar arası rekabet ortamı
oluşturmak için bilgi kültür yarışmaları ve ödüllendirmeler düzenleyerek
motivasyonu sağlamalıdır.
Öğretmen
üzerinde bulunan idare- müfettiş baskısı. Rehberlik yapılmaması. Teftişlerin dokümana
dayalı yapılması. Bölgede bulunan idareci ve öğretmenler büyük bir
denetim baskısı yaşamakta ve senede bir kez yapılan müfettiş denetim ve
ziyaretleri öğretmene ve idareciye büyük stres yaşatmaktadır. Müfettişler ve
kurum yöneticileri denetimden çok rehberlik etmeye özen göstermelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder