YAZMAYI OLGUNLAŞTIRAN SÜREÇ VE OLGULAR

 YAZMAYI TETİKLEYEN VE GELİŞTİREN UNSURLAR

Yalnızlık ve Yazmak

Yazar, yazma ihtiyacının ortaya çıkması için yalnız olmalıdır. Yazar bulunduğu çevreden yabancılaşmazsa, bildiklerini, düşündüklerini, hissettiklerini çevresindekilere anlatırsa geriye yazacak ne kalır? Yazar, yalnızlıktan beslenerek yazar. Yazma işini kişi kendi başına yapar. Bireysel bir beceridir.

Yaşanılan Ortam, Çevre ve Yazma Deneyimi Edinme

Yazmak için en önemli şart, deneyimdir. Denemeden, deneyim kazanmadan yazar olunamaz. Her yazarın yazmak için farklı şartlara ihtiyaç duyduğu birçok sanatçının röportajlarıyla ortaya çıkmıştır. Eğer genellemek gerekirse yazarın kendini rahat hissettiği, aydınlık bir ortam idealdir diyebiliriz. Zaten yazının nerede ne şartlarda yazıldığı pek mühim değildir. Önemli olan o yazının içeriğidir, yazılma amacıdır, aktardığı düşüncelerdir. Yazdıkça üslup gelişir, dil becerileri gelişir. Her yazı bir tecrübedir.

Yaratıcılık ve Yazma

Sınırlı harflerle, sınırlı kelimelerle nasıl farklı yazılar yazardık yaratıcılık olmasaydı. Bu bağlamda Türkçe dersi en faydalı ders olacaktır. Hayal gücünü geliştiren, estetik yargıları olan öğrenciler yetişmesi için Türkçe dersi kapsamında yaratıcılığa önem verilmelidir. Yaratıcılık ortaya bambaşka bir ürün çıkarır. Öğrencilere yaratıcı yazmayı öğretmek için önce yazmayı öğretmeliyiz. Öğrenci kendini geliştirmeli, okumalı ve öğrenmelidir. Yazma isteğini oluşturacak unsurlar öğretmen tarafından sunulma, yazmaya hazırlayacak etkinliklere bol bol yer verilmelidir.

Yaratıcılık Öğretilebilir mi?

Eğer öğretmen öğrencilerini iyi tanırsa yaratıcılığı öğretebilir. Herkeste bir parça da olsa yaratıcılık bulunur. Önemli olan geliştirmektir.

Yaratıcı Yazarlık

Sanatın amacı biricik eserler oluşturmaktır. Edebiyatta bir sanat dalı olduğu için aynı doğrultuda eserler meydana getirmelidir. Özgün eser oluşturabilmek için hayal gücünde yararlanılmalıdır. Yazılan yazılar okurun ilgisini çekmelidir. Yaratıcı bir yazar olmak için ilk önce yazacağın metnin dilini ve o dilin edebiyatını iyi bilmek gerekir. Dünya edebiyatı hakkında da bilgi sahibi olunması yazarı ve yazacağı eseri geliştirecek bir etmendir.  Edebiyat, buz dağının sadece görünen kısmı değildir. Bir de altında yatan görünmeyen kısımları vardır. Bu görünmeyen kısımda zaman, yetenek ve birikim yatar. Yaratıcı yazma sadece kursa giderek elde edilecek bir beceri değildir. Yazar kendine güvenmeli, düşüncelerini en şeffaf haliyle yazıya dökmelidir.

Dil Becerileri Arasında Etkileşimi Sağlama ve Yazarken Diğer Dil Becerilerinden Yararlanma

Yazma becerisi diğer üç dil becerisiyle bütünleştirilmelidir. Yazma ve okuma becerisi arasında yakınlık vardı, bu iki beceri anlama becerileridir. Okuma yaparak yazma becerisini de geliştirebiliriz. Yazma da düşünme becerisini geliştirir. İki tür dil vardır; ilki konuşma dili, ikincisi yazı dili. Konuşma ses ile betimlemeye yazmaysa şekillere yani harflere dayanır. Yazı daha karmaşıktır. Söze dayalı anlatım, yazı olmadan da meydana gelebilir ancak yazı, sözel betimleme yoksa oluşamaz.

Yaşamın Zorlukları

Yazar olmak zordur. Yazarlar her zaman mükemmel yazacaktır diye bir kaide yoktur. Bazen kötü yazıp yazmayı bırakmayı bile düşünebilirler. İçinde bulundukları psikolojik ve sosyolojik zorluklarla beslenen yazarlar, mükemmele yakın eserler ortaya çıkarabilir.

Yazma Zamanı ve Süresi

Her insanın yazmaya elverişli olduğu saat farklıdır. Zihnin ne zaman özgün düşüneceğine bağlıdır. Her anın kendince güzelliği vardır ve yazar bu güzelliklerden faydalanır. Yazar, zamanı verimli kullanmalıdır. Erken uyanmalı, planlı olmalı, bol aktif zamanı olmalıdır.

Yaşanmışlıklardan Özellikle Çocukluk Yaşantılarından Yararlanma

Her hayat bir metindir. Birçok eser, yazarın hayatını edebî bir dille yazıya dökmesiyle oluşmuştur. Yazarın çocukken yaşadığı anılar, olaylar, yaşantılar yazma becerisiyle ilişkilidir. Çocuklara gerekli ilgiyi gösterirsek iyi bir yazar olmalarını sağlayabiliriz.

Okumayı Yaşam Biçimine Dönüştürme: Sürekli Okuma

Okuma boş zamanları dolduracak bir aktiviteden ziyade zaman ayrılması gereken bir gerekliliktir. Hayat standartı haline gelmesi gerekmektedir okumanın. Yazar da sürekli okumalı, kendini geliştirmeli ve öğrenmelidir. Okuma fizyolojik bir ihtiyaç haline gelmelidir. İyi bir okur dilin kurallarını iyi bilir. Hızlı okuma ile metnin incelikleri görülmez. Anlayarak, yaşayarak okunmalıdır metin.

Turnitin benzerlik oranı %0'dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İYİLEŞİYORUM

 Uzun zaman oldu buraya yazmayalı. Yazmanın beni ne kadar rahatlattığını, içimdeki yüklerden ne kadar arındığımı unutalı yıllar olmuş. Hep b...