Yazı Öğretiminin Tarihçesi
Yazının ilk öğretimi, öğrencilerinin meramlarını yazılı olarak dile getirmesinin istenmesiyle başlamıştır. Ardından çocukların aklındakileri, ezberlediklerini yazmasının istenmesiyle yazma eğitimi başlamış. 19. Yüzyıldan sonra artık yazma edebiyat derslerine girmiştir. Birçok yazma eğitimi ders kitabı yazılmıştır.
Yazma eğitiminin ilkeleri;
Öğrenci, yazar, mutlaka araştırmalıdır. Yazacağı konuyu,
örnek alacağı eserleri, örnek aldığı eserlerin yazarlarını… Ulaşabildiği her
şeyi okumalıdır, öğrenmelidir. Bol bol yazma uygulaması yaptırılmalıdır. Öğrenci
yazısına karşı bir sorumluluk hissetmelidir.
Yazma Eğitiminin Amaç ve Önemi;
Yazma, dilin gelişmesine, dil bilgisi kurallarının
oturmasını, estetik duyguların gelişmesine, açık ve anlaşılır ifade gücüne
erişmeye katkı sağlar.
Yazma Eğitiminin Sorunları;
Dikkat, yazıya başlayamamak, yazarken dikkatinin dağılması,
okunaksız yazmak, çok sayıda yanlış yapmak. Yamuk yazmak, heceleme hatası
yapmak, dil bilgisi hataları, yorum yetersizliği ... Yazma eğitiminin sorunlarındandır.
Yazma Becerisinin Öğretimi;
Dört temel dil becerisinden en zor olanıdır. Bu yüzden
öğretirken özelden genele doğru bir yol izlenir. Sözcük düzeyi- cümle düzeyi-
paragraf düzeyi olarak ilerlenmelidir.
Sözcükler, metnin en temel ve en küçük ögesidir. Metni inşa
ederken yapı taşıdır.
Cümle, söz dizisidir. İyi cümlelerin uzun olması gerekli
diye bir kaide yoktur. En yalın, en tutarlı ve en net biçimde ifade edilen
cümle en idealidir.
Paragraflar, cümle gruplarıdır. Tuğlaların birleşerek
oluşturduğu yapılardır. Düşünce birimidirler.
Paragrafın ne kadar uzun olacağına dair bir ölçüt
bulunmamaktadır. Anlatılmak istenilen düşünceyi iyi açıklayacak uzunlukta
olmalıdır diyerek genel bir uzunluk ölçüsü belirleyebiliriz diye düşünüyorum.
Giriş, gelişme ve sonuç olarak üç çeşit paragraf türü
vardır.
Yazma Öğretiminde Teknikleri Uygulama Süreçleri
İlk olarak yazma öncesi düşünce şemaları kurulmalı,
araştırma yapılmalıdır ardından planlama kısmına geçilmelidir. Nasıl
yazılacağından önce neyi yazacağını bilirse öğrenci daha düzgün bir zemin
oluşturabilir. Metinleştirme aşamasında, bir taslak oluşturmalı ve kafasındaki
amaca göre o taslağı genişletmelidir. İstediği yapıya ulaştığında baştan sona
metni okuyup eksiklerini fark etmeli, kendisi göremiyorsa bir akran
değerlendirmesine başvurmalıdır. Bu aşamalardan sonra metni paylaşabilir.
Yazma Becerisi Kazanma
Aklına gelen düşünceleri kağıda not almalı, daha sonrasında
bu notları genişleterek bir metin inşa edebilir.
Yazma Becerisinin Geliştirilmesi
Bunun tek bir yolu vardır, pratik.
Yazma Yeteneğinin Gelişiminde Etkili Olabilecek İlkeler
Yazma, kolay kazanılabilen bir beceri değildir. Sadece
teknik bilgi de yeterli değildir, işleyen beynimizden içerikleri tek tek koparmamız
gerekli.
Düşüncelerimizi aktarmayı, paylaşmayı sevmemiz gerekli. Bilinçli,
amaçlı, düzenli olmamız gerekli.
Özgün olmalı, diğer yazılardan etkilenmemeliyiz.
Yazma Ediminin Oluşumunu ve Gelişimini Etkileyen Unsurlar
Okuduğumuz eserler yazma becerimizi etkiler.
Çevremizdeki insanların yazdıklarımıza tepkisi, kendilerinin
yazmaya ve okumaya olan bakışı bireyin yazma gelişimimizi etkiler.
Yeteneklerimiz ve zekâmız yazma becerimizin gelişmesini etkiler.
Dış beslenmeyle, bilgiyle daha çok içerik üretebiliriz.
Hayal gücü, yaratıcı düşünceler her zaman yazma becerisini etkiler.
Büyük yazarların hep geniş hayal gücü olduğu görülmektedir.
Bireydeki Yazma İstek ve Hevesi; Bu istek ya doğuştan gelir
ya da teşvik eden birisi vardır.
Bireyin Toplumda Tanınma Arzusu, Yükselme Hırsı; Birey kendi
yeteneğini çevresinde kendini tanıtma aracı olarak kullanmak isteyebilir.
Topluma Hizmet Etme Gayesi; Birey kendi yazmadan önce nasıl
toplumdan besleniyorsa kendi yazılarının da başkasını beslemesini ister.
Merak Duygusu, Hayal Gücü ve İlham; Bu duygular yazmak için
itici güçtür. İlham özellikle edebî metinlerde gereklidir, diğer türler için
ihtiyaçtır denilemez.
Sözcük Dağarcığı/Kelime Hazinesi; Yazıyı okurken farklı şeylerden
bahsedilse bile aynı kelimeler etrafında dönülüyorsa o yazıya kaliteli sıfatı
getirilmez.
Yazmada Sözcük Seçimi ve Önemi, Bir kelimeyi en güzel biçimde
ifade etmek yazmayı özel ve güzel kılandır. O yüzden yazar kelimeleri adeta cımbızla
seçmeli.
Kelime hazinesini zenginleştirmek için ne yapılmalıdır?
Mutlaka okunmalıdır. Sözlük okuması da yapılabilir.
Sosyal Çevre, yazma sürecinin en önemli etkenlerinden
biridir. Etkileşim sağlanarak daha kaliteli içerik üretilebilir.
Beğenilen Bir Yazara Özenme ve Taklit Etme; Bu durum sadece
bilerek değil istemsizce de olabilir. Bu yüzden yazmadan önce, yazma arasında farklı
eserler okunmaması tavsiye edilir.
Bitirilmeyen Kitap Efsunu; Okunan bir kitabın, bir yazının
bitirilmeden hayal gücüne bırakılması bu konuda yardımcı olabilir.
Oluşturulan Metinlere Metinlerarasılık Niteliği Katma; Hem kendi
yazısının içeriğini zenginleştirmeye hem de atıf yapılan eserin okunmasını
sağlama yönünden faydalıdır.
Yazarın Tutkusu; İçten gelen, yazmaya iten güçtür.
Yazma becerisine yönelik etkinlikler, yarım metinleri tamamlamaya
çalışma, kitapların kavşak notlarına gelince devamını okuyucu olarak tahmin
etme, yazı planı oluşturma, betimleme çalışmaları, not alma, özet çıkarma,
rapor yazma…
Yazma çalışmalarını gözden geçirme, yazar olmak aynı zamanda
iyi bir eleştirici olmayı da sağlar. Düşünce sürecinin yazara katkısı budur.
Hem kendi yazılarına hem de başkalarının yazılarını ikinci bir göz olarak bakmak
yazmak için olumlu bir ilerlemedir.
İyi bir yazma becerisi için yapılması gerekenler; bol okumalı, bol düşünmeli, plan yapmalı, taslak oluşturmalı, kültürel bilgiyi genişletmeli, okuyucu düzeyini iyi saptamalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder