SOSYO-EKONOMİK PROBLEMLER AÇISINDAN EĞİTİM SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

 “Sosyo- ekonomik sebeplerden dolayı tüm dünyada, 5 ile 17 yaş arasında olup okula gitmeyen çocuk ve genç sayısı toplam 303 milyonu buluyor.”

 

Eğitimimiz sahiden lanse edildiği kadar mükemmel mi? Eğer böyle olsaydı PISA ve TIMMS sınav sonuçlarımız bu şekilde çıkar mıydı? Eğitim sistemimizde aslında görülmeyen, görülmek istenmeyip üstü kapatılan birçok sorun var. Bu sorunların sosyo-ekonomik açısını ve çözüm önerilerinden bazılarını görelim.

 

* Ailelerin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar, çocuklarına yeterli maddi destek verememeleri en büyük sosyo-ekonomik eğitim problemidir; Ailelerin içinde bulunduğu ekonomik koşulların yetersizliği öğrencileri başarısızlığa sürüklemektedir.  Bu problem en çok da doğu illerimizde bulunmaktadır. Doğu illerimize ekonomik yatırımlar yapılmalı ve oradaki potansiyel insan gücü kullanılmalıdır. Böylece gelir düzeyi ve yaşam refahı artan aileler öğrencilerine eğitim konusunda gerekli maddi desteği sağlayacaklardır.

 

*Öğrencilerin, gelir düzeyleri düşük çevrelerden gelmeleri, Kırsal kesimlerden gelen öğrenciler maddi olanaksızlıklar yüzünden ki -özellikle de gelişim çağındaki çocuklar için hayati derecede önemlidir- yeterli beslenememektedir. Zihinsel ve fiziksel gelişimleri için yeterli miktarda protein, vitamin vs. alamayan çocuklarda ilerideki yıllarda zekaya dayalı algılama sorunları, fiziksel gelişim bozuklukları veya yavaş gelişme gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunun önüne geçilmesi için aileler maddi açıdan desteklenmeli ve bilinçlendirilmelidir.

Kırsal kesimdeki öğrencilerin dengesiz beslenmeleri, hatta beslenememeleri, buna bağlı zekâ gelişimlerini yeterince tamamlamamış olmaları. Sağlık sorunları bulunan öğrencilere, yılda bir-iki defa yapılan sağlık taramaları ile yeterli yardım ve tedavi olanakları sağlanamaması, İl ve ilçelerimizde imkânı az olan aileler için sağlık sorunları da aynı eğitim gibi ne yazık ki kanayan bir yara konumundadır. Tabiî ki bu olumsuzluk en fazla çocuklarımız üzerinde etkilidir.  Yılda bir iki kez yapılan sağlık kontrolleri ve taramalar oldukça yetersiz olup hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde geç kalınmalara sebep olmaktadır. Bu yüzden her okulda dönüşümü olarak doktor bulundurulmalı ve görevli doktorlar öğrencilerin kontrollerini sık sık yapmalı, aileleri çocuk sağlığı konusunda bilinçlendirmelidir.

 

*Öğrencinin aile tarafından işgücüne katkısının hesap edilerek zaman zaman okul ortamından uzak kalmaları, Son yıllarda her ne kadar okul ders kitapları devlet tarafından karşılansa da ülkemizde eğitimin velilerimize bir maliyeti varır. Bu maliyeti birçok aile karşılayamamaktadır. Doğu illerimizdeki yaşam koşulları, işgücü yetersizliği aile bütçesine katkı sağlaması açısından çocukları tarım ve hayvancılık işlerinde çalışmaya zorlamaktadır. Durum böyle olunca okul çağındaki çocukların okul yerine tarlaya çalışmaya ya da hayvanların başında çobanlık yapmaya gönderilmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu durum da öğrenciler eğitim sürecinde okuldan uzaklaşmakta ve eğitimi aksatmaktadırlar. Bu olumsuzluğun giderilmesi için ailelerin eğitime bakış açısını değiştirecek ve onları bilinçlendirecek eğitim ve seminerler verilmelidir.

 

*Okulların devlet tarafından belirlenen bütçelerinin olmayışı, ihtiyaçların karşılanmaması, Okullara verilen maddi kaynaklar yetersizdir. Belirlenen bütçe gerekli olan maddi imkanlara olanak tanımamaktadır. Yeterli bütçenin okullara verilmesi gereklidir.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İYİLEŞİYORUM

 Uzun zaman oldu buraya yazmayalı. Yazmanın beni ne kadar rahatlattığını, içimdeki yüklerden ne kadar arındığımı unutalı yıllar olmuş. Hep b...