Günümüzde ana dil nasıl doğru yazılır?

    Dil öğrenmek dinleme eylemi ile başlar. Anne karnında başladığımız bu serüven okula başlayana kadar dili en etkili öğrendiğimiz aktivitedir. Bu yüzden çocukların dili iyi öğrenmesi için ilk önce çevresindeki insanların dili doğru konuşması gereklidir. Sadece çevresindeki insanlarla da kalmayıp, televizyondaki izlediği güncel programlar da dilin doğru kullanıldığı, kelime haznesini geliştirici olmalıdır. Ailelere bu evrede düşen görev çocukların yanında kelimelerini seçerek, İstanbul Türkçesiyle konuşmaları; çocuklar okumayı öğrenene kadar onlara kaliteli, kendilerinin daha önceden inceledikleri kitapları düzgün bir sesletimle okumalarıdır. Çocuklar okul öncesi yaşlarda duydukları her kelimeleri bir sünger gibi hafızalarını çekerler. Konuşurken bu kelimeleri kullanıp pekiştirirler. Aileler çocuklarından duydukları yanlış, eksik, kötü sözleri mutlaka düzeltmeli, çocukları bu konuda uyarmalarıdır. Neden kullanmamaları gerektiğini onlara yaşlarına göre bir üslupla açıklamalıdırlar.

            Okula başladıkları zaman ise çocuğun hayatına öğretmen ve bolca akran girmekte. Bazen veliler ne kadar dikkat etse de çocuklar akran ortamında argo kelimeler öğreniyor. Bu durumda hem öğretmene hem de veliye düşen görev bu kelimeleri duyduklarında çocuğa kızmadan bu kelimenin ne anlama geldiğini bilip bilmediği sorulmalı, biliyorsa kötü bir kelime olduğu için kullanmaması gerektiği; bilmiyorsa da anlamını öğrenmediği kelimeleri kullanmaması gerektiğini bu kelimenin de anlamını açıklayarak kötü bir kelime olduğunu çocuğa açıklamalıdırlar.

Çocuk duruma uygun bir kelime kullanmıyorsa bu kelimenin hangi durumlarda kullanacağı örneklerle açıklanmalıdır.

            Çocukların ana dili iyi öğrenmesi, iyi yazması için bolca konuşma pratiği de yapmalı, aileler o çocuğu dinlemeli konuşma hevesini kırmayıp daha çok teşvik etmeli . Konuşan çocuk yazma becerisi gelişen çocuk demektir. Çocuk konuşurken yanlış bir kullanıma denk gelindiğinde çocuğun konuşmasının bitmesi beklenmeli; tatlı bir dille, çocuğu kırmadan, konuşma hevesini azaltmadan, bu türlü yanlışlıkların olabileceğini ne mutlu ki artık doğrusunu öğrendiğini ona hatırlatarak yanlışlığı düzeltilmelidir.

Çocuk okumayı öğrendikten sonra veli ve öğretmenler ona seçme, kaliteli eserler önermeli. Her türden okuma yapması için farklı türlerden yazılar okumaya teşvik etmelidirler. Kendi okuma hayatlarından örnekler vermeli, kendileri de mutlaka kitap, dergi, gazete okuyarak çocuğu okumaya yönlendirmelidir.

            Bilim ve ilim adamları yayınlarında dili iyi kullanmalı, benim alanım bu değil, ben edebiyatçı değilim dememeli, ellerini taşın altına koyup onlar da kendi dillerini doğru kullanmalıdır. Dil alanında çalışan ilim adamları da mutlaka bu konuda çalışmalar yapmalı dilin nasıl daha güzel kullanılacağını, daha farklı yöntemler keşfederek sunmalıdırlar.

            Yayıncılar da mutlaka eserleri daha dikkatli süzmeli, hataları en aza indirmelidir.

            Hiç kimse beni ilgilendirmez dememeli, bu mesele tüm insanların meselesidir. Herkes kendisine düşen görevi yaparsa daha kolay iletişim kurabilir, daha iyi iletişim kuran bir nesil de yetiştirebilir.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İYİLEŞİYORUM

 Uzun zaman oldu buraya yazmayalı. Yazmanın beni ne kadar rahatlattığını, içimdeki yüklerden ne kadar arındığımı unutalı yıllar olmuş. Hep b...