KİRLİ KİTAP

En sevdiğiniz kitabı düşünün. Hayır hayır benimkini söylemeyeceğim. Bu kitabı elinize ilk aldığınızda bir sahafta ya da bir kitapçıda ya da onu da geçin evinize internetten sipariş ederek getirttiğiniz o kitabın, sayfaları kirli, karalanmış, yırtılmış olsaydı; o kitaba karşı aynı sempatik düşünceleriniz baki kalacak mıydı?

        Tabi ki içerik çok değerli, çok önemli ama aynı hevesiniz kalacak mıydı?
İçerik çok değerli olmasına rağmen o kitaptan elinizi çekecektiniz. O kitabı okumayı yıllarca erteleyecektiniz. Belki de sizinle birlikte o da kitaplığın bir köşesinde yaşlanacaktı.

        Her açtığım blogta, her yazmaya başladığımda, her blog sayfası düzenlediğimde kurduğum bu tuhaf örnek gelir aklıma. Acaba sadece kapağında küçücük bir yırtık var diye kaç kitabı rafa kaldırdım?
    
Yerçekimli Karanfil (Edip Cansever'in şiir kitabı). Yıllarca baskısını beklediği bir kitaptı. Kitap basıldığı ve denk geldiğim ilk an aldım. TUYAP kitap fuarına denk gelmişti o kitabı alışım. Eve geldiğimde bakmıştım ki kitabın kapağında bir kahve/çay lekesi var. Resmen yıkılmıştım. İçindeki bütün şiirleri ezbere bildiğim, en sevdiğim şairlerden birinin en sevdiğim dizelerinin olduğu kitaba karşı bir soğukluk düşmüştü içime. Kısa bir zaman sonra baskıdaki o lekenin bir hikayesinin olduğunu, orijinal baskıda da o lekenin olduğunu fark ettim.(baskıda Ç harfinin üzerindeki leke) Kitaplığımın en güzel köşesinde yer alıyor şu anda da. (Kitaplığımın her köşesi birbirinden özel, güzel ve değerli gerçi)
        
        Yarın kitaplığımdaki her kitabı elime alıp, bana nereden ulaştığını anımsamaya çalışacağım. Okuyup okumadığımı, okuduysam nasıl bulduğumu, okumadıysam da neden okumadığımı..
Herkese terapi olacak bir etkinlik değil mi aslında?

        Belki elimize aldığımız her kitabın anısı var, okuduğumuz her kitabın görünmez altı çizili bir cümlesi...
         


1 yorum:

  1. Oysaki çok severim eski, yıpratılmış kitapları. İçinde bambaşka gizli hikayeler barındıranları en çok.

    YanıtlaSil

İYİLEŞİYORUM

 Uzun zaman oldu buraya yazmayalı. Yazmanın beni ne kadar rahatlattığını, içimdeki yüklerden ne kadar arındığımı unutalı yıllar olmuş. Hep b...